2 Nisan 2014 Çarşamba

Değişime Engel Olmaya Çalışmak

Ahmet Tanpınar’ın bir sözü vardır. Der ki “Hiç kimse değişime karşı değildir, yeter ki ucu kendisine dokunmasın.” Bu söz benim çok haklı bulduğum ve sonuna kadarda desteklediğim bir fikrin savunucusudur. İnsanlar olaylar kendi başlarına gelesiye kadar her şeyi yapabilirler ve bundan pek çok zaman rahatsızlık duymazlar. Ancak aynı şeyi bir gün başkası ona yaptığında kıyameti koparabilirler. Bu şöyle bir şeydir ki bir hırsızın sürekli hırsızlık yapması, ancak kendi eşyası çalındığında kızması gibi.


Ancak bunun dışında ‘değişim’ kelimesini kullanmasında da büyük bir düşünce var. Her içerisinde bir yerde değişimden çok korkar. Kaçınılmaz olduğunu bildiği halde değişmek ya da bir şeylerin değiştiğini görmek onu rahatsız eder. Öyle insanlar vardır ki değişim en büyük günahlardan daha fazla korku salar yüreğine. Bu karakterdeki insanlar kolay kolay değişmez, değişemez. Ancak bilinen bir gerçekte vardır ki, değişim kaçınılmaz bir olgudur. Bu yüzden her ne kadar değişimin üstesinden gelmeye çalışsalar da başarılı olmaları mümkün değildir.

Değişim korkusu olan bir arkadaşıma değinmek istiyorum. Bu arkadaşımın yıllardır duvarında asılı duran bir canvas tablo var. Odanın dekorasyonuna hiç uymayan bu tablo, yıllardır orada tek başına durur. Arkadaşıma o tablonun yerine başka tablolar koymasını ya da yerini değiştirmesini söylediysem de asla ikna edemedim. Neredeyse tanıştığımızdan beri evinde aynı koltukta oturur. Kolay kolay oturduğu koltuğu dahi değiştirmez. 

1 Nisan 2014 Salı

Evinizi Sanat Galerisine Çevirin

Hepimiz istiyoruz evimizin duvarlarına orijinal tablolar asmayı. Fakat gelin görün ki, ultra zengin ya da koleksiyoner olmadıkça, bırakın evinize asmayı, orijinalini görebilmek bile pek mümkün değil bu tarz eserler için. E biz ne yapacağız peki, tamam diyip boş mu bırakacağız duvarları? Elbette hayır.



Canvas tablolar, tıpkı gerçek bir yağlı boya eser gibi duruyor. Orijinalinden ayırmak mümkün değil falan demeyeceğim, o kadar da değil tabi ama yine de evinizde (ya da tablo kullanacağınız yerde) sanatsal bir atmosfer yaratmak için gerçekten de gayet ideal ve işlevsel.

Canvas tablo fiyatları ise oldukça makul. Elbette boyutuna ve kalitesine göre fiyat farkları olabiliyor ama genel olarak 20 lira ile 100 lira arası bir miktar aralığına isterseniz birkaç tane, isterseniz de en büyüklerinden bir ya da iki tane alabilirsiniz.




Ayrıca orijinal eserlerin olduğu gibi film afişlerinden tutun, retro posterlere, fotoğraflardan, yiyecek içeceklere kadar çok geniş bir yelpaze de mevcut. Ben kişisel olarak en çok parçalı tabloları seviyorum. Hem ayrıksılık hem de bir aradalığı aynı anda taşıyabiliyor oluşu hoşuma gidiyor. Parçalı canvas tablo modellerine bakmanızı tavsiye ederim size de. Bunları hem olduğu gibi, hem de aslına bakarsanız parça parça şeklinde de kullanabilirsiniz. Yan yana durduklarında bir bütünün parçaları hepsi tabi ama ayrı ayrı kullanıldığında da –eğer doğru kullanılırsa- gerçekten güzel şeyler ortaya çıkabilir diye düşünüyorum.